Sayfalar

25 Nisan 2017 Salı

Bile Bile Lades: Adanaspor



Adanaspor, geçtiğimiz sezon PTT 1. Lig’in 11. haftasında topladığı 14 puanla 11. sırada bulunurken 12. hafta itibariyle takımın başına getirdiği Engin İpekoğlu ile inanılması güç bir başarı elde ederek 31. haftada en yakın rakibinin 10 puan önünde şampiyonluğunu ilan etmişti.

Sezon genelinde 30 farklı futbolcudan yararlanan İpekoğlu’nun Adanaspor’u, 23,7 yaş ortalamasıyla sahadaydı. 24 Nisan 2016 tarihinde oynanan Gaziantep Büyükşehir karşılaşmasında 6 yerli ve 5 yabancıyla sahada olan turuncu-beyazlılar, bu mücadelenin son düdüğüyle birlikte şampiyonluğunu matematiksel olarak garantilemişti.

26 Nisan 2016 tarihli Fanatik Gazetesi’ne röportaj veren Engin İpekoğlu, takımın bir sonraki sezonda göstereceği anlayışı şu sözlerle ifade etmişti: “Süper Lig için yapılacak çok şeyin olduğuna inanıyorum. Transfer stratejisini iyi belirlemek lazım. Düşündüğümüz oyun sistemine göre oyuncu almamız lazım. Bunun için şablon Akhisar olabilir. Onların göstermiş olduğu başarıyı keşke her kulüp gösterebilse. Genç oyuncuları koruyacağız, iskelet takıma takviye yapacağız. Şu anki oyuncuların birçoğu kalacak.”


Peki Ne Değişti?
Adanaspor yönetimi, takımın Süper Lig’e çıkmasında en büyük pay sahiplerinden biri olan Engin İpekoğlu ile yeni sezonun başlamasına 24 saat kala yolları ayrıldı. Her şey bu kadar olumlu giderken böyle bir kararın alınmasının sebebi ne olabilirdi?

Yeni sezon planlamalarını “Transfer stratejisini iyi belirlemek lazım” ve “İskelet takıma takviye yapacağız, şu anki oyuncuların birçoğu kalacak.” sözleriyle özetleyen İpekoğlu’nun aksine yönetim, bir önceki sezonun kadrosundan 13 futbolcuyla yolları ayırırken 14 futbolcuyu kadroya kattı. Bu 14 yeni transferin 10 tanesi yabancı futbolcu, 4 tanesi ise Türk futbolcuydu.

Her ne kadar bu ayrılığın sebebi resmi olarak açıklanmasa da bu şartlar altında Engin İpekoğlu’nu takımın başında tutabilmek, çok da mümkün bir şey değildi açıkçası.  


Küçük Bir Örnek: Kaleci Planlaması
Ekim 2015’te açıklanan milli takım aday kadrosunda bulunan 3 kaleciden biri olan 1993 doğumlu Hayrullah Mert Akyüz ve u-16’dan u-19’a kadar olan gruplarda 17 defa milli formayı giyme başarısı elde eden 1998 doğumlu İrfan Can Eğribayat gibi iki yetenekli Türk kaleciye sahip olan Akdeniz ekibi, sezon başında Boşnak eldiven Goran Karacic’i, bu futbolcunun sakatlanması üzerine de devre arasında Kamerunlu Charles Itandje’i transfer etti.

En son Avrupa’ya sunduğumuz Türk kalecimizi hatırlıyor musunuz? Bu düşünce yapısıyla ilerlediğimiz sürece bir süre daha hatırlayamayacağız sanırım.


“Kural Böyle Diyor”
Süper Lig’de tutunma çabası içerisinde olan Adanaspor’da görevini bırakan Levent Şahin’in yerine takımın başında olan Eyüp Arın, Beşiktaş karşılaşmasında ilk 11’de 10 yabancı futbolcuya şans verdi. Tek yerli statüsünde oynayan Tevfik Altındağ ise Almanya doğumlu.

Eyüp Arın, karşılaşma öncesinde yaptığı açıklamada "Türkiye'nin bir sıkıntısı var. Şu anda 11'deki oyuncunun 10'u yabancı. Tek Türk de 3-4 yıldır bizde. Bunun tedbirleri alınmalı.", maç sonunda yaptığı açıklamada ise “Altyapı sorumlusu olarak 10 yabancı ismi okumak çok zordu ama şartlar onu getirdi.” sözlerini kullandı.

Bu kadronun oluşturulmasında emeği geçenlere şu soruları yöneltmek gerek:
1.      TFF statüsüne göre "18 kişilik maç kadrosunda en az 7 futbolcunun yerli olması gereklidir.” kuralını kalan 11 futbolcu kesinlikle yabancı olmalıdır diye mi yorumladınız?
2.       Sezon başında transfer edilen yabancılarla küme düşmek yerine bu parayı altyapı için kullanıp başarısız olsanız kaybedeceğiniz ne olurdu?




Renkleri Mi Seviyoruz, Başarıyı Mı?
24 Nisan 2016 - Gaziantep
Yazımın ilk kısmında da belirttiğim gibi Adanaspor, 24 Nisan 2016 tarihinde Gaziantep Büyükşehir’i deplasmanda 3-2 yenerek şampiyonluğunu garantilemişti. Aynı Adanaspor, takvimler 24 Nisan 2017’yi gösterdiğinde ise Vodafone Arena’da Beşiktaş’a 3-2 mağlup olarak bir anlamda son sıradaki yerini sağlamlaştırdı ve küme düşmeye bir adım daha yaklaştı.

24 Nisan 2017 - İstanbul
Tabii ki iki ligin arasındaki kalite farkını da göz önünde bulundurmalıyız. Buna rağmen, Gaziantep Kamil Ocak Stadyumu’ndaki deplasman tribününü böylesine dolduran taraftar grubunun arada geçen 365 günlük süreçte böylesine küstürülmesi kabul edilebilecek bir şey olarak gösterilebileceğini zannetmiyorum.

2 yorum:

  1. Gerçekten haklısın Türk futbolunun senin gibi yazarlara ihtiyacı var inşallah büyük yerlere gelirsin

    YanıtlaSil