Sayfalar

24 Haziran 2019 Pazartesi

Söz Taraftarda #1 Hatayspor

Birinci ligde koskoca bir sezon geride kaldı ve takımlar yeni sezon planlamalarını yapmaya başladı. Genel olarak durgun bir süreç geçirdiğimiz bugünlerde taraftarlarlarla gündemi değerlendirdiğimiz röportajlarımıza başladık. Hatayspor tribünlerinin sevilen siması Uğur Dağlıoğlu ilk konuğumuz.
Geçen sezonun başında bakıldığında buralara gelmesi pek beklenmiyordu Hatayspor’un. İlk beş haftada alınan sadece bir galibiyetten bunu net bir şekilde söyleyebiliyoruz. Sonrasında bu büyük çıkışı nasıl değerlendirirsiniz, bekliyor muydunuz?
Hiçbirimiz bir Hataysporlu olarak böyle bir çıkış beklemiyorduk, ilk beş haftada takım çözüldü. Hocamıza müthiş derecede istifa yönünde telkinde bulunuldu ama bizler hocamızın yanında kaldık, destek çıktık. Bunda Serkan Koç’un da katkısı var, elimizden geldiği kadar destek verdik. Bunun akabinde iki-üç hafta sonra takım kendini toparladı ve istediğimiz seri galibiyetler gelmeye başladı. Lütfü Savaş başkanımızın da İlhan Palut’a destek çıkması buna etken oldu.


Hatayspor denilince çok dolu tribünler canlanmıyor açıkçası gözümüzde. Yeni stad projesi de var, yeni stad ile birlikte bu problem ne oranda çözülür sizce? Daha dolu tribünler önünde oynayan bir Hatayspor görebilecek miyiz?
Bizler için can alıcı bir soru bu. Stadyumun bitmesini en çok isteyenlerden biri benim, 2010 senesinde Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından bu proje dile getirildi. 2014 gibiydi sanırım, yapımına başlandı Hatay’ın merkezinde bir bölgede. Bu stadyum biterse büyük ihtimalle bu taraftar sorunu çözülecek. Taraftarın daha çok kenetleneceğini düşünüyorum. Yeni bir imajla inşallah Hatayspor taraftarı Türkiye’nin huzuruna çıkacak.

Geçen sezonu ele aldığımızda Hatayspor taraftarının en memnun kaldığı üç futbolcuyu saymanızı istesem.
Caner Hüseyin Bağ, Yusuf Abdioğlu ve Gökhan Karadeniz’i söyleyebilirim. 

Lige dönelim. Genel olarak başarılı bir sezon geçirdi Hatayspor, bu sezon içerisinde en çok mutlu olduğunuz an veya anlar? 
Evet bu sezon içerisinde birçok bakımdan sevindik. Böyle bir çıkış beklemediğimiz için… 16 yıllık bir birikim ve özlem vardı, 16 senedir biz bu ligden ve bu sevinçlerden uzaktık. En çok sevindiğimiz tabii ki Adana Demirspor maçı. 93. dakikada 2-2 oldu, yıkıldık; 96’da attığımız golle 3-2 oldu, öyle bir sevindik ki ömrümüzde böyle bir sevinç yaşamamıştık. 

Hatayspor’u kenarda bırakırsak ligde izlemesinden en çok keyif aldığınız veya en beğendiğiniz takım kimdi? 
Tamamen bu soruya net cevap veremeyeceğim. Başlarda Boluspor’u beğeniyordum, sonrasında müthiş bir düşüş gerçekleşti. Arzu ettiğim, beklediğim şekilde üst düzeyde top oynayan bir takım göremedim. Kupada Balıkesirspor çok iyiydi. Ligde ise Gazişehir diyebilirim, Antakya’da bize karşı fena bir oyun oynamadılar.



Gelelim final maçına, sizin için unutmak isteyeceğiniz bir gece olduğunu biliyorum ama finalden bahsedebilir misiniz biraz? 
Final gecesi 50’ye yakın araçla Hatay’dan yol aldık, biz de üç otobüs olarak İskenderun’dan hareket ettik. Zorlu bir yolculuk yaşadık, özellikle şunu belirtmek istiyorum: FSM Köprüsü’nün yanındaki Çamlıca gişelerinde maalesef dört saat polis tarafından tutulduk. Ne yiyecek ne içecek hiçbir şey yoktu, zor koşullarda bekletildik, bu bizi derinden üzdü. Ardından maça doğru yol aldık, 20.15 civarı stada ulaştık. Alelacele arkadaşlarımızla hasret giderdik, ilk kez karşılaştığımız hemşehrilerim vardı. Gönül isterdi ki daha erken geçelim. Heyecanlı bir atmosfer vardı, şunu özellikle vurguluyorum: İlk kez Hatayspor taraftarı bir yumak oldu, kenetlendi. İlk kez 6000-7000 civarı seyircimiz vardı. Maçı baştan sona anlatmaya kalksak cümleler yetmez herhalde. 
İlhan Palut’u sormadan geçmeyeyim. Birinci lige çıktığınız sezonda sadece 15 gol yemiş bir takım çıkartmıştı ortaya ki bu kolay kolay yapılabilecek bir şey değil. İlhan Palut hakkında bir şeyler söylemenizi istesem. 
İlhan hocamız bütün Hatay’ın kabullendiği bir isim oldu. Lisede de benim bir alt dönemimdeydi. Çok dürüst ve ilkeli bir insan, işine sadık ve inançlı. Sonuna kadar savaşan ve mücadele eden birisi. Zaten Adana Demirspor maçında üçüncü goldeki müthiş deparı bundan kaynaklanıyor. Sevilen, takdir edilen biri; başarılı olacağına inanılıyor. “Hatay’ın Mourinho’su” şeklinde yakıştırmalar var kendisine. Sistem oyunu oynatıyor, giden futbolcularımız olsa bile bu sistemin bozulacağını sanmıyoruz. Kolay kolay gol yemeyen bir takım çıkarttı ortaya, gol noktasında belli bir golcümüz olmamasına rağmen Akın hariç gole herkes çok yakın. Bu da İlhan Palut’un eseri diye düşünüyorum. 

Şu anda anladığım kadarıyla bir belirsizlik var Hatayspor’da. İlhan hocanın henüz resmiyet kazanmamış olması, giden ve gideceği konuşulan futbolcular. Bu durum bir taraftar olarak sizi nasıl etkiliyor? 
Maalesef bizi olumsuz etkiliyor. Artık çıtayı yükselttik, sürekli başarıya açız. Beklentimiz İlhan Palut’un bir an önce imza atması, önümüzdeki hafta bu imzanın atılmasını bekliyoruz. Ben de kendisiyle sürekli görüşüyorum, aramızın iyi olduğunu düşünüyorum. Giden futbolcularımız oldu. Murat Paluli, Göztepe’ye gitti; Caner de büyük ihtimalle Denizlispor ile imzalayacak. Selim belki gidebilir, gidenlerin haricinde taraftarın beklentisi gelecekler isimlerin kim olacağı yönünde. Bu takıma güven veren iyi bir forvet, iyi bir on numara bize şart diye düşünüyorum.






21 Haziran 2019 Cuma

Umut Meraş & Caner Erkin & Beşiktaş


Bein Sports ve Futbol Arena son dakika geçmiş az önce, Beşiktaş'ın Umut Meraş transferini bitirdiği yönünde. Oturup bir iki şey yazmak istedim transfer hakkında, sizlerin de fikirlerini bekliyorum.
Caner’in savunma zafiyetini artık sağır sultan bile duydu. Zaten hücum yönü bu kadar kuvvetli bir sol bek, savunmada bu kadar savruk olmasa Avrupa’nın sayılı beklerinden biri arasına girebilir. Fenerbahçe’de Hasan Ali’nin, Beşiktaş’ta ise Adriano’nun önünde görev aldığı maçları hatırlıyorum; arkası dönük oynama kabiliyeti biraz daha fazla olsa Caner’den çok önemli bir sol ön oyuncusu çıkabilirdi. Bu açıdan Umut Meraş transferi önemli olabilir. Savunma yönü kuvvetli, rakip kanatlara karşı hız konusunda problem yaşamayan bir sol bek, (fotoğraflar da tam olarak bunu anlatıyor) Beşiktaş adına ilaç olabilir. Fakat bunlarla birlikte Umut’un henüz teknik açıdan ve soldan oyun kurma bakımından yeterli olduğunu düşünmüyorum, ama henüz 23 yaşındaki bir isim için bu çözülemeyecek bir sıkıntı değil. Son iki sezonda yaşadığı büyük çıkışı siyah-beyazlılara imza atarak taçlandıran Umut, çıkartamadığımız ve yetiştiremediğimiz ülkemizde olası bir yabancı sınırlaması ile birlikte bek bir anda değerini katlayabillir. Adriano’dan sonra Umut Meraş’a geçiş sürecinin ilk kısmı oldukça sancılı olacaktır fakat daha sonrasını kestirebilmek şu an için pek mümkün değil. Zaman gösterecek tabii ki, ama ben Umut’un potansiyelini biliyorum ve ondan umutluyum, umarım yüzümü kara çıkartmaz.
Beşiktaş-Fenerbahçe
Konyaspor-Beşiktaş
Son olarak şunu da belirteyim. Üç sene önce İsmail'i gönderip Adriano-Caner transferlerini bitiren Fikret Orman ve yönetimini o dönem ne kadar övdüysek şu anda o kadar eleştirmek gerekiyor. Bunu Umut Meraş'a yöneldikleri için değil, o kadar Şampiyonlar Ligi ve transfer gelirine rağmen parayı tasarruflu kullanamayıp (!) hedef ve bütçe küçülttükleri için rahatça söyleyebiliyorum.

Bununla birlikte elzem bir şekilde sağ bek ihtiyacı olduğunu da söylemek gerekir Beşiktaş’ın. Son iki sezondur alternatifi olmadan oynayan Gökhan Gönül’ün bu son iki sezonun toplam 169 gününü sakat olarak geçirdiğini ve bu süre zarfında 22 maçı kaçırdığını düşündüğümüzde bunun ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Oynadığı sürede vasatın üzerine genellikle çıkamayan Andreas Beck’in Gökhan’ı yedeklediği 16/17 sezonunda, Beşiktaş sağ tarafta son dönemlerindeki en sıkıntısız sürecini geçirmişti. Dolayısıyla çok acil sağ bek… Bu sezon sadece Gökhan ile bitmez.

19 Haziran 2019 Çarşamba

2018/19 Süper Lig - Sezon Panoraması

Selamlaar. Koskoca bir sezon geride kaldı ve bir kelime bile yazmamıştım buraya ligle alakalı. Sezonun takımı, sezonun futbolcusu gibi polemiklere girmeden; her zaman konuşulanların dışındaki takımlara daha çok değinerek bir panorama hazırlamaya çalıştım. Keyifli okumalaar.. Sezonun sürprizi: Antalyaspor
Sezon başında yaşadığı maddi sıkıntılar sebebiyle transferde sessiz kaldılar, kamp yaptıkları otelde rehin kaldılar. Bu şartlar altında lige başlayan Akdeniz ekibi, çoğumuz için en büyük küme düşme adaylarından biriydi haliyle. İlk maçları olan Kayseri deplasmanında oynadıkları etkisiz oyunla birlikte fikrimde haklı olduğumu düşünsem de sonrasında beni ve birçok futbolseveri çok büyük bir şekilde yanılttılar.

Bülent Korkmaz önderliğinde, dar ama istikrarlı bir kadroyla birlikte ligin ilk yarısını 27 puanla 6. sırada bitirdiler. Bu dar kadro sebebiyle ikinci yarıda üst üste puan kayıpları yaşamalarına rağmen ilk yarıda topladıkları puanlar, ellerini kolaylaştırmış oldu ve ligi 7. sırada bitirdiler. Aralık-Şubat periyodunu biraz daha iyi geçirebilmiş olsalar, şu an bambaşka şeyler konuşuyor olabilirdik onlar için. Yine de büyük yanılttılar beni, sezon başı söylediklerim için özür borçluyum sanırım.

Sezonun hayal kırıklığı: Göztepe
Fenerbahçe, Bursaspor, Akhisar gibi takımlar direkt olarak akla gelebilir aslında hayal kırıklığı denilince. Fakat ellerinde böyle bir kadro varken bırakalım küme düşme hattında gezmeyi, ligin üst kısımlarında olmamaları bile hayal kırıklığı yaşattı bana. Kalesinde Beto, defansında Titi, orta alanında Castro-Poko, kanatlarında Yasin-Serdar-Halil gibi isimlerin olduğu bir takım son üç ayını küme düşme korkusuyla geçiriyorsa, bana göre çok büyük bir hayal kırıklığıdır bu. Tabii ki bunun faturası da bu futbolculardan en az verimi kim, nasıl aldıysa ona yazar. Taraftarıyla, imajıyla çok büyük bir kulüp Göztepe. Gerçekten renk katıyorlar bu lige, hiçbir bağımın olmamasına rağmen Ankaragücü maçında Deniz’in attığı penaltıdan önce en az bir Göztepe taraftarı kadar heyecanlandım, lütfen bir daha böyle heyecanlandırmayın bizi..

En çelişkilisi: Kasımpaşa
Çok fazla yazıp çizmeyeceğim bu konuda. Sadece bir şeyler yazmadan geçmek istemedim. Ligin ilk yarısını 4. sırada bitiren bir takım nasıl oldu da ikinci yarı sadece 2 galibiyet alabildi, iki mağlubiyet yüzünden Kemal Özdeş’i kovan yönetim, bu berbat ötesi performans sergileyen hocası Mustafa Denizli’ye neden dayandı, ya da bu takım sadece Mbaye Diagne üzerine mi kuruluydu? Sorgulanması gereken şeyler… Nasıl becerdiniz abi bunu?
En iyi çıkış yapan 11
Burası için aslında ilk başta bir isim yazacaktım. Yazıya başladıktan sonra fark ettim ki unuttuğum birçok isim var. Biraz politik bir şekilde kimsenin tepkisini almadan 11’e dönüştüreyim dedim şu işi. Trabzon’un gençleri yoğunlukta. Altay, Luyindama, Parmak, Güven, Doğukan Sinik gibi isimler de eklenebilirdi bu listeye.

Uğurcan Çakır
Nazım Sangare
Chidozie Awaziem
Hüseyin Türkmen
Umut Meraş
Abdulkadir Ömür
Dorukhan Toköz
Henry Onyekuru
Yusuf Yazıcı
Anthony Nwakaeme
Vedat Muriqi

En zevk veren maç: Beşiktaş 3-3 Fenerbahçe
3 sene önceki Benfica maçında yaşadıklarımı birebir yaşamama sebep olan maç. Seneler geçse de etkisini üstünden atamam gibi. Devre arası yaşadığım rahatlık, ondan yaklaşık yarım saat sonra kendisini sinir ve strese bıraktı; tişörtümün bile yırtılmasına sebep oldu. Son anlarda Beşiktaş’ın direkten dönen topu, ardından Elif Elmas’ın kaçırdığı pozisyon… İki pozisyondan bir tanesi gol olsa birkaç hafta ruh halim çok daha farklı olabilirdi sanırım.

Sezonun golü: Hugo Rodallega & Kasımpaşa Golün tribün çekimi videosunu bırakıp kaçayım; Hasan Ali’den de ayrıca özür dileyeyim, Beşiktaş maçında uzaktan attığı golü birinci seçmeyerek biraz ayıp etmiş olabilirim..

17 Haziran 2019 Pazartesi

Geri Döndük

Selamlaarrr, üniversite sınavım dün itibariyle geride kaldı. Bir senedir bu sınav için burayı bayağı boşlamıştım. Sınav bittiğine göre buradan kafa ütülemeye devam edebilirim sanırım. 

Tabii sınava çalışırken futboldan kopamadık, boş zamanları yine bu hastalığa ayırdık :(( Bu sürede beni çok mutlu eden bir gelişme de oldu. Uğur Meleke, Hürriyet gazetesindeki köşesinde yazımın bir kısmına yer verdi. Basit bir şey gibi görünse de benim için anlamı çok büyük, artık bundan sonra da (özellikle bu yaz) böyle işler kovalamaya devam. Yazıyı aşağıya bırakıyorum, yakında tekrardan bombalıyorum buralarııı.