Sayfalar

11 Temmuz 2017 Salı

Kupada Grup Problemi




Ziraat Türkiye Kupası… 1962 yılından beri düzenlenen, ülkenin bir numaralı ulusal kupası.  Manevi değerinin maddi gelirinden daha önde olduğu, prestijli bir turnuva. Fakat kupaya ulaşmak için oynanan maçların fazlalığı, seyir zevkini düşürürken gereken önemin de verilmemesine sebep oluyor. Bu konudaki düşüncelerimi, olmaması gerektiğini düşündüklerimi verileri ön planda tutarak kısaca yazmaya çalıştım. Fazla önemsenir mi, zannetmiyorum fakat biz yine de kendimizce fikirlerimizi belirtmiş olalım. 

İlk olarak ulusal kupa düzenleyen 54 Avrupa ülkesinin hangi eleme sistemini uyguladığından bahsetmek istiyorum.  



54 ülkenin 47’si eliminasyon sistemini uygularken Türkiye’nin de arasında bulunduğu 7 ülke eliminasyon sisteminin yanında grup aşamalı sistem uyguluyor.

Şunu da bir not olarak düşelim, grup sistemi olan ülkelerden İsrail, İsveç, İzlanda, Portekiz ve Yunanistan gruplarını tek maçtan oynarken Avrupa’da çift maçlı grup oynayan sadece iki ülke var: Türkiye ve San Marino.

Kupada oynanan maçlar, bazı takımlar için ekstadan yorgunluk ve masraf anlamına gelebiliyor. Buna da biraz değinmek istedim ve 54 ülkenin kupalarında şampiyon olan takımların kaç maç oynadıklarının listesini çıkarttım.







Kupasında şampiyon olması için 10 maçtan fazla oynama zorunluluğu bulunan ülkeleri kırmızı ile belirttim. Kırmızı şeritte bulunan Türkiye, 54 ülke arasında ise 4. sırada bulunuyor.









“Ya kardeşim, gençler ne güzel oynama şansı buluyor işte, neyini eleştiriyorsun?” tarzı yorumlar gelebilmesi çok normal. Bundan dolayı da 2016/2017 sezonunda oynanan Ziraat Türkiye Kupası grup maçlarında ekiplerin sahaya çıktıkları ilk 11’lerin yaş ortalamasıyla kulüplerin oynatabileceği futbolcuların yaş ortalamalarını kıyasladım.



Sayılara göre, takımların grup maçlarında kullandıkları 11’lerin yaş ortalamaları, kullanabilecekleri futbolcuların yaş ortalamalarından büyük. Teknik direktörler bu maçlarda genç futbolculara şans vermediler dersek yalan söylemiş oluruz fakat takımların “tecrübeli abilerine” de bir hayli şans verdikleri de bir gerçek.

Yazıyı biraz olsun yüreklere su serpen bir paragrafla bitirmek istiyorum. Turnuvanın yayıncı kuruluşu Turkuvaz Medya’nın bünyesinde bulunan A Spor’un Genel Yayın Yönetmeni’ne sosyal medya üzerinden sorduğum “Kupada grup oynayan ender ülkelerdeniz. Yayıncı kuruluş ile ilgili midir?” sorusuna aldığım “Endüstriyel bir evrimdi sebebi. Fakat köklü bir değişim yaşanabilir.” cevabını, grup sisteminin kalkabileceğine dair bir sinyal olarak algılayabiliriz…





2 yorum: